Bir
Delinin Kaleminden; Haksız Notalar!
Bugün
adım; haksız notalar! Garipsemekte haklılık payınızın olduğunu yadırgayamam,
ben bile garipsiyorum bazen; ‘’haksız notalar’’ da ne demek?
Açıklayalım;
haketmediğim bir hayatı yaşıyorum, belki de yaşaması gereken ama yaşamayan bir
ölü ya da doğmamış birinin hakkını yiyorum şu an bilmiyorum; eğer öyleyse en
büyük günahı ben mi işlemiş oluyorum?
Tanrı’nın
sunduğu bu hayatta bilerek mi günahkar rolünü oynuyorum yani ben? Aşk olsun o
zaman Tanrı’ya!
Haketmediğiniz
bir hayatı nasıl rezil rüsva yaşarsanız o hayat sizi o kadar günahkar ediyor
belki de, olsun ben günahlarımı kalbimin içine kurduğum kumbaramda
biriktiriyorum, günü gelince açacağım kumbaramı ve günahlarımla insanlığa paha
biçilemez hediyeler alacağım!
Dünyası
dört duvar arasına sıkışmış bir deli olsam da gönlüm sizin dünyanız kadar
büyüktü oysa; tâ ki siz insanlar gönlümü kırıncaya dek!
Paramparça
bir hüzün bıraktınız avuçlarım da o gün bu gündür haksız notalar gibiyim,
olması gereken albümlerde değil de sadece beyazlığını yitirip sarıya çalan
sayfalar arasında kalmış notalar gibiyim işte..
O
yüzden haksızım ben, günahlarımı dahi insanlığa adamış bir deliyim işte; bu
yüzden tarihin beyazlığını yitirmiş sarıya çalan sayfalarında sonsuza dek
haksız bir nota olarak kalacağım işte…
Aşkın
Şairi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder