Gittiğimi görüyorum sende!
Güneş kadar uzaklara gidişimi duyuyorum!
Hangi mevsimdeyiz şimdi?
Yağmur neden bu kadar yalnızlık kokuyor?
Bilmiyorum!
Aklımın kıyısına vuruyor ölü hayallerim..
Aşk-baz bir oyunda;
Mat oluyor kalbim;
Parmaklarıma mahkum edilmiş izmaritler yürüyor kaldırımlarda;
Kabuslardan yapılma bir kayık;
Siyaha bürünmüş bir kalp!
Ve ölüme susamış bir mevsim..!
Gidiyorum şimdi;
Ne kalacak gibi, ne gidecek gibi;
Ne de; hiç gitmeyecekmiş gibi!
Paramparça bir cesaret,
Yarım kalmış hayaller;
Ve dimdik ayakta duran bir gurur!
Öldüm!
Dün gibi, bugün gibi; sanki yarın gibi;
Kıyısından tutarak bir ayrılığın;
Öldüm..!
Yazacak hiçbir şey kalmadı;
Sona geldiğim yerden yazıyorum!
Kan gibi, kanar gibi;
Biraz kırmızı; fazlasıyla siyah..
Yok gibi…
Uzağından gelerek bu şehrin;
Kayıp sokaklarında dileniyorum;
Aşktan kaçar gibi;
Ölüme koşar gibi;
Gittiğimi görüyorum sende;
Ben, öldüğümü hissediyorum sende;
Sende ben, öldüğümü hissediyorum….
Aşkın Şairi
Öldüm!
Dün gibi, bugün gibi; sanki yarın gibi;
Kıyısından tutarak bir ayrılığın;
Öldüm..!
Yazacak hiçbir şey kalmadı;
Sona geldiğim yerden yazıyorum!
Kan gibi, kanar gibi;
Biraz kırmızı; fazlasıyla siyah..
Yok gibi…
Uzağından gelerek bu şehrin;
Kayıp sokaklarında dileniyorum;
Aşktan kaçar gibi;
Ölüme koşar gibi;
Gittiğimi görüyorum sende;
Ben, öldüğümü hissediyorum sende;
Sende ben, öldüğümü hissediyorum….
Aşkın Şairi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder