…
Beni önce gör;
Sonra tanı!
Tanıdıkça tut ellerimi sımsıkı!
Yavaş yavaş sev beni hız yapma;
Öyle bir sev ki;
Aklımı al istedim!!!
Aklımı alacak kadar, beni ben yapacak kadar,
gücünün yettiği kadar sev beni istedim!
Alabora olurum gözlerinde;
Sigaramda bitti;
Senden değerli değil tabii;
Gözlerinden bi duman versene!
Ama sev yine de..!
Ölürüm belki, ölürsün belki;
Ya da beraber ölürüz kim bilir;
Süslü bir ölüm olsun bizimkisi;
Deniz manzaralı bir mabede defnetsinler bizi!
Kırmızı şarap söyleriz falan;
Zil zurna sırattan nasıl geçeriz bilmem;
Düşünmüyorum doğrusu;
Sen yeter ki sev;
Ben sarhoşken de geçerim sırattan dert etme!
Kırmızı güller gibi gülüyorsun, söylemeden
edemedim!
Hani mutlu oluruz seninle biliyorum;
Bu yüzden beni sev bence;
Saklı kalan ne varsa duy içimi!
Ne diyordu şair;
‘’Bu hengâme nasıl yakışıyorsa İstanbul’a,
Bana da AŞK öyle yakışıyor’’
Gözlerim gözlerine öylesine mahkum;
Ben sana öylesine muhtaç…
Sevmelisin beni;
Eğer seversen beni rakının yanında ne güzel
gider gözlerin;
Ela mıydı? Yoksa kahverengi mi?
Bilirsin renkleri karıştırıyorum..
Ama senin rengini biliyorum,
Sen kırmızısın ve ben sendeki kırmızıyı çok
sevdim…
Aslında sev ya da sevme beni!
Olmazsa olmaz değil;
Beni sevsen iyi olur mutluluğu tadarız;
Fena mı olur;
Karşılıklı oturup çaylarımız soğurken
birbirimizin gözlerin de ısınırız!
Güneş çoktan battı,
Sen yoksun ve ben çok eksiğim,
Bir yanımdan çok sol tarafımdaki kalp denen
organdan yoksunum!
Beni önce gör;
Sonra tanı!
Tanıdıkça tut ellerimi sımsıkı!
Yavaş yavaş sev beni şimdi;
Hadi durma söyle bak hazırım;
Öyle bir sev ki;
Aklımı al istiyorum;
Aklımı al istiyorum…….
Aşkın Şairi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder